Çocuk Hakları Sözleşmesi Kapsamında Çocuğa Yönelik Şiddet Olgusuna Bakış

20.11.2020/ 16.00  Instagram Canlı Yayın’da çocuğun özelliklerini ve HAKLARINI bilerek, dünyada ve ülkemizde başta şiddet olmak üzere çocuk haklarını ihlal eden her tür durumu güncel yaklaşımlarla ele almak amacıyla öğretim üyemiz Dr. Derya Evgin tarafından çocuk hakları evrensel bildirgesi ve içinde bulunan maddeler ayrıca çocuğa şiddet ve istismar hakkında bilgilendirme ve farkındalık konuşması yapılmıştır. Etkinliğin devamında öğrenci temsilcimiz ve katılımcılar ile kısa bir soru cevap etkinliği yapılmıştır.

  • Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde de yürürlüğe girmiştir.Türkiye de dâhil olmak üzere yaklaşık 143 ülke sözleşmeyi imzalamış ya da onay ve katılma yoluyla taraf devlet durumuna gelmiştir. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 2 Ekim 1995’te uygulamaya başlamıştır. Sözleşmenin 4 Temel İlkesi “Ayrım gözetmemek”,”Çocuğun yüksek yararı”, “Yaşama ve gelişme hakkı” ve “Katılım hakkı”dır.
  • Çocukların sahip oldukları bu temel haklar göz önüne alındığında; çocuğa yönelik gerçekleştirilen fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel ve siber şiddet durumlarının çocukların kendileri için özel olarak belirlenmiş yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarını tam anlamıyla kullanamamalarına neden olabilmektedir. Çocukların temel hakları içerisinde yer alan eğitim, sağlık, sosyal hizmetlere erişim, güvenlik, çocuk işçiliği gibi konularda çocukların karşılaştığı hak ihlalleri bireysel sorunlar olarak ele alınmamalı, bu hak ihlallerinin çocuk hakları ile bağı kurularak devletlerin yükümlülükleri hatırlatılmalıdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin çocuğa yönelik şiddeti bir çocuk hakları ihlali olarak belirtmesinden yola çıkarak meslek yaşamlarında çocuklarla çalışacak olan gruplara lisans eğitimlerinde veya meslek yaşamlarında “Çocuk Hakları” temelli dersler ve eğitimler verilmesinin çocuğa yönelik şiddeti önlemede etkili olabilir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uluslararası bir belge niteliği taşımasından yola çıkarak Birleşmiş Milletlerin taraf devletlerle belirli aralıklarla toplantılar yaparak bu hakların iyileştirilmesine ve denetlenmesine yönelik çalışmalar yapılabilir. Medya çocukların haklarını koruyup geliştiren çalışmalar konusunda kamuoyunu bilgilendirici yayınlar yapmalı ve çocuk haklarının korunabilmesi için duyarlılık yaratmalıdır. Bu amaçla mülteci çocukların çocuk olmaktan gelen haklarına duyarlı ve saygılı bir habercilik anlayışının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Medyanın çocukların ifade özgürlüklerini kullanabilmeleri ve toplumsal yaşama katılabilmelerini sağlayıcı bir araç olma özelliği ve öneminden kaynaklı olarak kullanılması. Genel halk sağlığı mesajları, eğitim platformları ve var olan programların içine COVID-19 sürecinde çocukların şiddet, istismar ve ihmalden korunmasına yönelik bilgiler eklenmesi önerilmektedir.

Etkinliğin gerçekleştirildiği hedef kitlenin özellikleri (yaş, cinsiyet, sayı, vb.) nelerdir?

Türkiye’nin herhangi bir yerindeki hemşirelik öğrencileri, THDÖK temsilcileri ve öğretim üyeleri.

Eklenme tarihi :19.10.2022 18:00:52
Son güncelleme : 19.10.2022 18:01:03